
Peki, bu iki eserin özellikle herkesin daha çok okuduğu “Secret”ın (çekim yasasının) sırrı nedir? Arzu edilen durum ya da maddeye ulaşmanın yolu bilinçaltındaki saklı olan “güç”le temasa geçip onu aktive etmek suretiyle arzu edilene ulaşmaksa, bu “güç” nedir?
Tasavvuf ve Bilim sitesinde (http://ahmedbaki.com/turkce) "Aynadaki Evren" kitabının yazarı Ahmed Bâki, "çekim yasasını" kullanma faaliyetinin "dua" diye bildiğimiz çalışmanın ta kendisi olduğunu yazıyor ve 9.9.1999 tarihli yazısında şu açıklamayı yapıyor: "İnsan dua ettiğinde, tüm yönelimi ve istemi tamamen kendi iç dünyasında gerçekleştiği halde, ettiği duanın sonuçlarının dışında diye bilinen bu fizik dünyada ortaya çıkması, düşüncelerimizle dünyamız arasındaki bağın ve birliğin açık bir göstergesidir..."
http://ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/ayna/ayna05.htm
Bu çok değerli bilgiye ek olarak 4 Haziran 2007 tarihinde yayınlanmış bir röportajdan önemli bir kısmı sizlerle paylaşmak istiyorum:
“... Haşmet Babaoğlu, Mevlana’nın bir deyişini yazdı: "Sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun! ... "
"http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=245663
Tüm bu bilgiler ışığı altında "Secret"ın işaret ettiği çekim yasası sırrı DUA’da gizlidir" diyebiliriz. Yeter ki, duanın yukarıdaki bir tanrıdan istekte bulunmak olmadığının farkında olalım ve "Allah" ismiyle işaret edilen varedicimize ait özümüzdeki güçleri harekete geçirmek olduğu bilinciyle isteyelim...